Çaresizliğin Mahkûmu
Sokağın ortasında, ayın yansıyan ışığında, hafif bir esinti eşliğinde yürüyordu. Çaresizliği iliklerine kadar hissediyordu. Öyle derin bir boşlukta, bir başına düşüncelerinin arasında kaybolmuştu. Limanını kaybetmiş bir gemi, yuvasını bulamayan bir kuş, mürekkebini bulamayan bir sayfa edasıyla... Ait olduğu yeri bulamıyordu. Kaybolmuştu, çaresizdi. Hiç bu kadar çaresiz hissetmiş miydi?
Bir süre daha yürüdü. Düşündü. Çıkış yolunu aradı. Esinti sessiz ritmini arttırdı, ayaz bastırdı. Adam düşüncelerinde, cüssesi ıssız yollarda kayboldu. Bulutlar ayın güzelliğini kapattı, yol karardı. Yıldızlar geceyi terk etti, gece adama kucak açtı. Gök gürledi, bulutlar coştu. Yağmur yeryüzüne kavuştu adamın gözyaşlarına karıştı.Başı yere eğik gözleri hüzün doluydu. Yanağındaki yağmur damlası mıydı yoksa kederinde kaybolmuş gözyaşı mı? Gökyüzü de onun derdine mi ortaktı yoksa o da mı çaresizliğe mahkûm olmuştu?
Bir adım ve bir adım daha... Aydınlanmayacak mıydı bu yol? Dinmeyecek miydi bu yağmur? Yolun sonu neredeydi? Derdine çare kimdeydi? Sabır en ihtiyacı olduğu anda neden yoktu? O da mı gitmişti? Hissetmeye çalıştı, sabrını çağırdı...
Yavaşça yere çömeldi. Tenha bir sokağın ortasında gecenin karanlığı, sağanak yağmur ve bir de keskin ayaz...Bu duygunun sonu yok muydu? Bitmeyecekti anlaşılan. Ey çaresizlik! Gelmiyor yolun sonu. Bitmiyor gece, dinmiyor yağmur. Sırtımı sıvazlıyor soğuk rüzgâr...
Ümidi kalmamıştı. Yolun sonunu bulamadan öyle şartlandırmıştı ki yolun bittiği yerde olduğuna, inanmadı dermanının ayak ucunda olduğuna.
Yolun üzerindeki su birikintileri yansıtıyordu sokak lambasının keskin ışığını. Adam gördü bu parlaklığı, kaldırdı kafasını. Gördü ki bir sokak lambası... Adeta karanlığa yakılan bir kibrit gibi aydınlatıyordu yolun bir kısmını.
Fark etti bunu adam. Yavaşça ayağa kalktı. İçindeki umut dışarıya kafasını uzattı. Yol aydınlanmıştı. Yerler yağmurun etkisiyle ıslaktı. Dikkatle yürürse yolun sonuna varırdı belki de. Sönen ışığı yeniden yanmış, çare onu bekliyor gibiydi. Gayret de arkasından ittiriyordu yürü dercesine.
Yürüdü. Işığına güvendi. Gayretine inandı, umuduna sığındı. Adım adım yürüdü. Su birikintileri paçalarını ıslattı, durmadı. Soğuk içini titretti, yılmadı. Geldi nihayetinde yolun sonuna, çıkış kapısına. Sonunda buldu çareyi. İlacı oradaydı.
Tam o anda... Kurtuldu göz yaşlarının esaretinden, adım attı refahın bahçesine... İnan sabrın selametine güven gayretin neticesine...
Tebrikler gayet güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilRabbim yolunu açık etsin
YanıtlaSilAmin, inşaallah 🤍
SilKendimi buldum... 💜
YanıtlaSil