Yalnızca İzliyorum
İzlersin. Ne izlediğinin bir önemi yok, yalnızca izlersin. Boş duvarları izlersin, okuduğun kitabın satırlarını izlersin, yoldan öylesine geçip giden arabaları, kendi telaşesine kapılmış insanları... Yalnızca izlersin. Nedeni ya da yeri asla önemli değildir. Farkına bile varmazsın bazen. Öyle karışık yollara girersin ki zihninde, her bir çakıl taşı sendeletir seni; hâlâ fark etmezsin. Düşmüşsün, canın acımış. Kanamışsın, haberin olmamış... Önünde sallanan bir el, okuduğun kitabın son sayfası, arabaların kornaları, insanların sevimli dünyalarındaki masum kahkahaları... Uyanırsın sessiz duvarlarda yankılanan çığlıklardan aniden. Kirlenmiş sözler, kirletilmiş düşünceler. Temizlenmiyor mu bu zihin, kalıyor mu yoksa ebediyen? Çeşitli maskeler, binbir çeşit oyunlar... Sergileniyor her seferinde fazlasıyla trajik sahneler... Perde arkasında neler döner bir bilseler, akardı gözlerinden yaşlar hiç beklemeden... Düşünceler seni kaybetmeden sen ...